18 Aralık 2017 Pazartesi

ÜSKÜDAR METROSU

Üsküdarda ve Ümraniyede oturanların çok iyi bildiği yıllarca trafiği kitleyen, trafik çilesinden  midir? yada otobüs çilesinden midir? Bilinmez bir an önce açılmasını temenni ettiğimiz METROCUĞUMUZ açılmış bulunmaktadır.
''METROCUĞUMUZ '' diyorum çünkü, özellikle üsküdar metro durağının çok yoğun olacağını düşünecek olursak ki öyle olacak. Sevgili Devlet büyüklerimiz projenin bu haline nasıl onay verebildiniz.
Aranızda hiç mi bilirkişi yok idi. 
Sevgili okuyucularım düşününüz ki Marmarayla enteğre olasılığının oldukça yüksek olduğu bir ulaşım ağının yanına açılmış Metrodan bahsediyoruz. O yoğunlukta Marmaraydan inen yolcuların Metro'yu kullanma olasılığı da oldukça yüksektir.
Tamam bu beklenen bir durum ama asıl beklenmeyen durum nedir biliyor musunuz?
Metro seferlerinin 10 dk bir yapılması.
Açıkcası benim işime yaramadı, zaten metroya 10 dk da yürüyorum, 2-3 dk metro alanına girmem sürüyor metroyuda kaçırırsam 10 dk bekleme sürem ortalama 7-8 dk da Altunizadeye Metrobüsüne gideceğimi var sayacak olursak tamı tamına 30 dk zaten gitmiş oluyor.
Hadi beni boşverin asıl söylemek istediğim nedir biliyor musunuz?
Metro bekleme alanlarının oldukça dar olması, orada bir izdiham yaşanması oldukça olası bir durum.
Nüfus yoğunluğumuz Çin gibi olmasada projenin darlığınan dolayı Youtube da veya çeşitli video yayın kaynaklarında gördüğümüz gibi ite ite Metroya bineceğiz.
Durumun bu kadarla sınırlı olduğunu düşünmeyin. Üsküdar metrosunda sadece 1 tane dar yürüyen merdiven var ve 1 tane de diğer metrolara nazaran küçük normal merdiven var.
Daha 9 Metro açılmış iken tıklım tıkış gelen aracın Üsküdar Metrosundan çıkabilme çabası sinirlerimi bozdu.
Ahg şu kör, duyarsız, cahil insanlarımız yürüyen merdiven kurallarınada uysalar şahane olacak. Kabak gibi oraya Sağ tarafta bekleyiniz yazsada inatla sol tarafta bekliyorlar.
Ben çok sinir oluyorum yahu, İşte İstanbulda stresiz yaşayamamanın örnekleri bunlar.
Haaa birde öyle bir hataları varki metro araçlarının içinde  tutunma yerlerinde askıların olmaması.
O Metrodan sağ çıkmamamız için bizi oldukça zorluyorlar. kısa boylu insanları düşününüz, çocukları, yaşlıları vs. ve ayakta kaldıklarını var sayalım tutunma durumları nasıl olabilir sizce.
Açıkcası benim bile tutunma durumum oldukça zor ve hatta tutunamamış iken ki boy'umun 1,67 olduğunu unutmayınız.
Metronun oldukça geç açıldığına mı yanalım? Trafikten kurtulduk diye sevinip hüsranla karşılaştığımıza mı yanalım bilemedim.
Ama aklıma gelen bir durum var ki o da; Marmaraydaki sorunun giderilememesi ve 10 dk bir araca binme sürelerini Metroyla enteğre etmeleridir.
Açıkça eksik olan noktalar var iken neden koyun sürüsü gibi yaşarsınız ey millet.
Açınız gözünüzü.
Şunuda unutmayınız ki birkaç otobüs şöföründen duyduğum kadarıyla. Metro açıldı diye sefer sayıları düşücekmiş veya hatlar kalkacakmış.
Ben daha ne diyebilirim arkadaşım.
Sizler yüzünden bu haldeyiz.
Utanınız.

Ama siz yinede SEVGİ İLE KALINIZ.

14 Aralık 2017 Perşembe

SEVDİĞİMİZ ŞEYLER BİZİM İMZAMIZ GİBİDİR

Sevdiğimiz şeyler bizim imzamız değil midir?
Arkadaşım ben buna ölesiye inanıyorum.
Neden mi?
İki türlü insan'ı göz önüne aldığımızda öncelikle sevdiği müzik, film, şair, yazar, renk vb. türevde  tutkusu olmayan insanların sosyallikten ne kadar uzak olduğunu fark etmedim demeyin lütfen.
Müzik bizi daha canlı tutmaz mı? (itirazı olanlar dışarı)
Ah o şiirler ruhumuzu aşka, sevgiye nasılda besler.
Sevdiğimiz renkler sırf o renkte defter, kalem, giysi alabilmek için ne kadarda geziniriz. İstediğimizi elde ettik mi ne kadar da severek kullanırız. Bu mutlu olmanın çok basit yolu değil midir?
Yazar veya şair sevgisi kişiliğimizi yada duruşumuzu etkilemez mi? Felsefi duruşları vardır Üstadım kendilerinin, özgün savunmaları vardır. Cesaret vermez mi? Bilgi ile doldurmazlar mı? Zannedersiniz siz.
Bundan sonra bu karakter gibi olacağım kendimi onda buldum, yanlışlarımı gördüm diyip bağımlısı olduğunuz filmler. Sürekli izlediğiniz hatta Romantikliğin doruklarını yaşayıp salya sümük ağlamadınız mı siz? Bu motive olmak değil de nedir? Tarihi olayları, tarihi karakterleri öğrenip hikayeleşmiş olayları bir solukta izlemek size bilgi vermez mi sanırsınız?
En önemlisi sinema günleri düzenleyip arkadaşlarınla, sevgilinle güzel paylaşımlar yaşamak paha biçilemez.
Şimdi siz söyleyin Arkadaşlarım haksız mıyım?

Kendinize öz eleştiri yapınız, gözlemleyiniz ve güzel parmaklarınla zihninizden geçen okuyucu yorumunu aşağıda paylaşalımda hep birlikte mutabık kalalım.

Daima Sevgiyle Kalın 

DEODORANT KULLANINIZ!

İstanbul kalabalığı mı?
O da ne; benim için veya bizim için artık normal olduğunu düşünüyorum.
Metro -  Metrobüs -  İETT yolculukları çile mi Evet.
Alıştık mı?
Mecburen.
Ama alışamadığım tek bir konu var ki o da KÖTÜ KOKULAR.
Ne kadar zor olabilir ki Deodorant kullanmak, ne kadar zor olabilir ki Duş almak.
Özellikle yaşlılar size sesleniyorum, biliyorum ihtiyacınız var doğal Antibiyotik olduğunu düşünüyorsunuz. Fakat sarımsak yiyip, hatta şifa şifa yut gitsin mantığıyla diş-diş sarımsak yutup toplu taşımalara binmeyiniz.
Ey sevgili okurlar siz bilir misiniz ki ben kaç kere bu sebeplerden işe geç kaldım neden mi?
Ayols  zaten tıklım tıkış araçlara biniyoruz tutunacak yerimiz bile bazen olmuyor.
Ellendiğimizi bir kenara bırakıp ( ki bu konuya daha sonra değineceğim) o kalabalıkta ''SENİN PİS KOKUN YÜZÜNDEN'' araçlardan kusmaya yakın iniyorum.
Ben utancımdan, yada karşımdaki kırılır diye kötü kokuyor bile diyemezken sizdeki bu pişkinliği anlamış değilim.
Yapmayınız etmeyiniz, ne kadar zor olabilir ki kişisel temizlik?
Birde başka konu var ki Ah şu Erkekler kollarını kaldırıp kol altını kafamıza gömmeye sebep olmazlar mı?
Ben utancımdan, yada karşımdaki kırılık diye kötü kokuyor bile diyemezken
Ulan İt hadi tutunmak için çabalıyorsun da ''SEN BENİM NEYİMSİNDE BENİ ÇEVRELERCESİNE YAKINIMA YAKINIMA GİRİYORSUN'' Bu tarz duruşu ancak Eşim toplu taşımada kalabalıktan beni sakınmak için yapar. Ahgg Canım kocam.
Kocam için şuraya bir kalp koymaz Farz oldu 💗
Bunlar İstanbul toplu taşıma yolculuğunda  Stresin başlıca temellerinden değil mi?
Daha sayacağım stres kaynakları olsada yazının konusundan sapmayayım :)
Şimdi arkadaşlarım sizlere çok önemli bir görev vermek istiyorum.
Katılım durumuna göre Planımı adım adım uygulamak istiyorum.
Öncelikli ilk iş bu yazıyı yaymanız beğenmeniz yönünde olacaktır.
Neden mi?
Sesimizi daha çok duyurmak için.
Bu sayede Planımıza başlamış olacağım.
Gelen tepkilerce ilk işim bir bankaya gidip hesap oluşturmak olacak.
Sonrasında hepinizden bu banka hesabına 1 TL gibi belki daha düşük ama daha fazlası olmayacak şekilde para bağışlamanızı isteyeceğim. Vallahi ben sizin yerinizde olsam başımın gözümün sadakası diye verirdim o parayı sonrasında Deodorant firmalarından ürünler satın olarak ürünleri hep birlikte kötü kokanlara hediye etmeyi düşünüyorum.
Belki utanır belki alışkanlık haline gelir.
Ha diyeceksiniz ki Deodorant çevreye zararlı tamam onunda çözümü var.
KARBONAT arkadaşım KARBONAT mis gibi yapar sizi.
Azıcık elinize alıp temiz kol altınıza sürdüğünüzde de sorun çözülmüş olur.
İsterseniz Karbonatta dağıtabiliriz.
Şimdi benim için en önemli fikrimi paylaşmaya geldi, bu konuda deodorant firmalarında destek rica ediyorum. Başlatacağım kampanya tutarsa biriktirilen para ile temin edeceğimiz mini boy deodorant parasını Sevgili Deodorant firmaları sizin aracılığınız ile okurların ortaklaşa karar vereceği bir kuruma bağışta bulunabilir miyiz?
Ne kadar da güzel olur? Hayal edin lütfen hayal edin efenim.
Hayal kurmak para ile değil gözünüzün önüne getirin kampanyanın büyüdüğünü ve bu sayede birilerini mutlu ettiğimizi, mutlu yüzleri düşünün ve gülümseyin :)

Daima Sevgiyle Kalın.

Not: Sevgili Deodorant firmaları fiyatlarınızı birazcık düşürmeyi hiç düşünmediniz mi?
Bu sayede sürümden kazanıp bizleri mutlu etmek istemez misiniz?