23 Eylül 2014 Salı

Bugüne Notum: Şemsiyeler Can Alıcıdır.

Yaklaşık 2-3 yıldan beri düşünüp dururum. Kendime diyorum ki: kızım Ebru bir iş kurmalısın; özgürlüğüne düşkün, aynı zamanda düzenli, disiplinli, iş prensibinle yapabilirsin bunu.......
Daha milyonlarca şey düşünürken, kafama bugün birşey dank etti.
Ben bir dahiyim.
Bundan zengin olabilirim.
Yok yok vazgeçtim.
Dahi yada zengin olmak istemiyorum.
Can güvenliğimi istiyorum Veeeee Sırf Bu Yüzden
Şemsiye kullanımıyla ilgili kurs açmaya karar verdim.
Ayyyy ne şahane. :) (zilyon tane gülücük)
Bu sabah birçok İstanbul'lu gibi gözümü açtığımdan boğuk karanlık bir havayla karşılaştım. Hemen camdan dışarı bakarak evyah dedim, hızlı olmam lazım, evden erken çıkıp yağmur trafiğinden müzdarip olmayıp işe geç kalmamak adına yarım saat erken çıkarak evden elimde şemsiyemle güzelcene kimseye zarar vermeden başarıyla işe gitmeye koyuldum.
Yolun belli bir yerine kadar o kadar rahat gittim ki böyle pamuklara sarmışlar beni.
Ne zamanki Beşiktaş'a adım attım, işin rengi değişti. Deli gibi yağan yağmurda, logar sisteminin berbatlığından, yollardaki çukurlara doluşan yağmur havuzcuklarına basmamak adına hoplaya zıplaya gittiğim yollardan birde dikkatsiz insanlarla uğraşmak cabası.
Hadi çarpışmadan, kalabalıktan vs. sıyrıla sıyrıla sıyrıla kimseye omuz atmadan -  hissettirmeden, geçer giderim, çünkü İstanbul kalabalığında uzmanlık alanım oldu bu durum. Ama ah şu gözümü çıkartırcasına savurdukları şemsiyeleri ııııııııııı diyerek sinirimi anlayın lütfen.
Yok yani bir ben mi salağımda dikkatli gidiyorum. Aman kimseye zarar vermeyeyim, hop uzun boylu birisi geldi kaldır şemsiyeni yukarıya, şimdide yana çekkk offf bu arada ıslandım. Onun bunun yalpalayarak yola devam etmesinden dolayı hem ıslanıyorum.
Hemde resmen tetris oynuyorum.
Yok yok vazgeçtim Mario oynuyorum.
Sizlerede bugüne notum: Lütfen dikkatli bir şemsiye kullanıcısı olun yoksa sonunuz Şemsiye göz alıcı canavar olabilir.