22 Nisan 2014 Salı

insanı zevkler= Hayvan eziyeti

Hadi şöyle güzel bir ada keyfi yapalım sakinliği, sessizliği ve huzuruda yanımıza alarak desemde, havanın güzelliğini fırsat bilen bütün İstanbullular akın etmişler sanki.
Evet kalabalık hemde oldukça sevgililer, sevgili olmaya aday adaylar :) , eşler dostlar, kız kıza takılmacalar, turistler derken dolmuş taşmış küçücük ada insan karmaşasından. Sanki adaya adım atan'a "Bisiklete bineceksin" diye kuralla karşı karşıya gelmişte iyi yada kötü hiç fark etmez bisiklet kiralayarak bir sağa bir sola yalpalanılarak yolları meşgul ediyorlar. Haa evet benim için eğlenceli bir durum onları izlemek düşmeler kalkmalar vs vs. Ama adada 2-3 kez bisiklete binmişimdir. Bisiklet kullanmayı pek becerememekten değil tamamiyle işkenceye dönüşen sürüş alanı olmasından yürümeyi tercih ediyorum.  Dediğim gibi hem oldukça kalabalık hemde bisikleti kullanmayı bilmeyen birsürü sürücü ile karşı karşıyayım.
Asıl sorun ise faytonlar. Okadar hızlı kullanıyorlar ve yolların sadece kendilerine ait olduğunu düşünmüşler ki bırakın bisiklet kullananların dikkatli olması gerektiğini, sadece yürüyenler bile sürekli tedirgin. Bisiklet kullanmak eziyet sürekli arkaya bak fayton geliyor mu zaten yollar dar. Ada da yaptığım yürüyüş boyunca bunları gözlemlerken canımı acıtan bir durumun farkına vardım.
Atlar!
Bana göre birazdan anlatacaklarım Vahşet. Hangi vicdanlı insan hayvanlar üzerinden para kazanma yoluna gidebilir ki ve tamamiyle başkalarının kişisel zevkleri uğruna. Önümden geçen birsürü fatyon ve eziyet gören Atlar. Artık sürekli koşturulmaktan harap olmuş, atların güzellik ve asalet görüntüsünden eser kalmayarak sırtlarında kırbac yaralarıyla kazanç sergisine sunulan Canlılar. Bir fayton görüyorum; süslü-püslü, ilgili, çekici arkasında 4 kişi çoluk-çocuk doluşmuşlar, keyiflerine yok diyecek. Ama en önemlisi orada bir varlık görüyorum, sevgiden yoksun eziyetler içerisinde ve bir anda yere kapaklanıyor. İçimden Ayyyyy diye bir feryad duyuyorum, belki bencilce ama arkadaki insanlara değil canım At'a yanıyor. Sahibi tarafından düştüğünün umrunda olmayışı kırbaçlayarak ayağa kaldırıp ''Haydi yola devam hiçbirşey olmadı'' dermişcesine gözden kaybolmaları. Sonradan aklıma birşey takıldı. Faytondaki insanlar hiç mi üzülmedi, hiç mi kızmadı, hiç mi acımadı, yada içlerinde hiç mi hayvan canlı sevgisi yok.????????
Tepkisizce oh bize birşey olmadı dermişcesine yola devam etmelerini aklım mantığım bir türlü kabul etmiyor.
Evet biliyorum, Fayton Ada sembolü ama neden sembol olarak kalmıyor ki? 2-3 tane Sembolik olarak ada da bulunan faytonlar sayesinde hem hayvanlar eziyet görmemiş olur hemde Adanın rahat nefes alanı olmuş olur. Lütfen daha dikkatli ve daha özenli olalım. Hayata, İnsanlara, Canlılara, Doğaya Ve en önemlisi Kendimize.

Hepimiz Sağlıcakla Kalalım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder