25 Nisan 2014 Cuma

Öğretmen Seçimi volum 1

Öğretmenim canım benim, canım benim
Seni ben pek çok pek çok severim
Sen bir ana, sen bir baba
Herşey oldun artık bana...........

Keşke yukarıdaki mısralarda yazanları gerçekten söyleyebileceğim bir öğretmenim olabilseydi. İlkokul yıllarım kabus gibiydi. Anlayışsız bir öğretmen sevgiden yoksun gözünü sadece para bürümüş bir kadın. Minicik yavrulara el kaldırma teşebbüsünde bulunan caniiii.
1987 doğumlu birisi olarak sosyal yaşantımda yaramaz sayılabilecek bir çocukken; okulda, sınıfımda tamamiyle farklı bir karakter ortaya sunuyordum. Aslında ilkbaşlarda böyle değildim.
Herşey şu şekilde başladı; Artık sınıflara alışdı aileler okula gelmiyor ve öğretmenimizle sınıfımızla başbaşayız derken birgün ön sıramda oturan M isimli arkadaşım o dönemlerde meşhur olan ''Arı Mayalı Kokulu Silgimi'' aldı vermiyor çocukça şakalaşıyoruz. Zebellah gibi başımıza dikilen ''Tombul Semiha'' bir hışımla ne oluyor burada diye birçok lafı sıralarken masumca silgimi aldı dememle M'yi sırasından kaldırıp bir dövdü ki size anlatamam. M'nin ailesel durumu çok kötüydü okul çıkışları çalışmak zorunda kalıyordu. Sanki bunda çocuğun kabahati varmışcasına ''Zaten fakirsin arkadaşının silgisini çalıyorsun sen bu kafayla gidersen hiçbir halt olamazsın ancak çöpçü olursun'' gibi laflarıda sıralayarak çocuğun okul hayatını mahvetti. 2'inci sınıfta yanlış hatırlamıyorsam okulu bıraktı. Düşünsenize herkesin önünde hem dayak atıp hemde azarlamak o çocuğun sınıfta okulda alay konusu olmaması imkansız mı ki öylede oldu.
Şimdi birde benim yaşadıklarıma gelelim. Çocuğum evet biliyorum ama içimdeki vicdanın sesini bastıramıyorum. Yaşanılan duruma ben sebep vermişim gibi geliyor. Korkuyorum ailemede anlatamıyorum derken okuldan, sınıftan, arkadaşlarımdan soğumaya başlayarak tembel bir öğrenci olma yoluna gittim. Çok iyi hatırlıyorum hiç ders dinlemezdim. Hep hayal kurardım. Bu durumun benim geleceğimi etkileyeceğini nereden bilebilirdim.
Sürekli insanları azarlamaya kurulmuş bir kadın, sürekli hediyeler bekleyen güyya öğretici kılıklı öğretici. Ah o kıç yalayıcı sınıf anneleri yok mu? Onlar ayrı bir sorundu benim için. Sürekli zart günü zurt günü hadi öğretmene hediye utanmasalar bayan olmasına rağmen ''Babalar gününde bile hediye alacaklar'' sevmiyorum işte bu kadını sevmiyorum ve hediye almak istemiyorum. Para isterler evdekilerine söylemem sonra evi ararlar bizimkiler bana kızar neden söylemedin derler. 1-2 kez derdimi anlatmaya çalışsamda normalde yaramaz bir çocuk olduğum için inanmadılar. Aileminde burada büyük hatası olduğunu düşünüyorum. Öğretmendir, eğiticidir diyip bazı şeyleri gözardı ettiler.
Buradan Ailelere verebileceğim tek tavsiye çocuğunuzun öğrenimiyle ilgili ve alakalı olun, eğiticisini iyi araştırın, eğiticisi ve çocuğunuz arasındaki iletişimi iyi gözlemleyin, dersleriyle alakadar olun ama bunu yaparken siz sadece kontrol amaçlı gözlemde bulunun bırakın kendisi yapmaya çalışsın zorlansın ve kesinlikle çocuklarınıza başka çocukları örnek göstermeyin.
Daha ''Tombul Semiha'' ile ilgili birçok yazı yazacağım. ( bittin kızım sen diyesim geldi yahuu )
Hepimiz sağlıcakla kalalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder